Atatürk’ün İbn Suud’a Mektubu Gerçek mi?
EFSANE
Efsaneye göre, 1919 yılında Suudiler’in kralı İbn Suud’un, ilerde Hz. Muhammed’in (s.a.v) türbesini yıkmayı planladığını, bunu duyan Atatürk’ün İbn Suud’a bir mektup yazdığı, mektupta ”Suud kralının dikkatine! Tarafımıza ulaşan haberlere göre Allah’ın sevgili ve özel kulu, elçisi peygamber efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın kabrini yıkıp yerini değiştirecekmişsin. O mezarın tek taşına dokunursan Kurtuluş Savaşı’nı bırakır ordularımla aşağı inerim.” yazıp İbn Suud’u tehdit ederek, kabri yıkmayı engellediği söyleniyor.
Atatürk’ün Suudi Kralı İbn Suud’a tehdit dolu bir mektup gönderdiği iddiası, ilk olarak bir akademisyen tarafından ortaya atılmıştır. Arşivde bir belge bulduğunu, bulduğunun Atatürk’ün İbn Suud’a yolladığı telgrafın türkçesi olduğunu ileri sürmüştür. Sonra bu efsane, 2008’de bir köşe yazarının, “Atatürk Olmasa Bugün Hazreti Muhammed’in Mezarı da Olmayacaktı” başlıklı köşe yazısı ile birlikte daha popüler hale gelmiştir.

GERÇEK
Atatürk’ün İbn Suud’a Mektubu Neden Gerçek Olamaz?
Bütün tarihçiler, bunun sahte olduğunu, arşivde bununla ilgili bir belge olmadığı konusunda ortak görüşteler. Ayrıca bu mektubun gerçek olmadığını da kanıtlamışlardır. Kanıtlara bakacak olursak;
- Mustafa Kemal’e ”Atatürk” soyadı 1934’te verildi. 1919’da Soyadı Kanunu bile yoktu.
- Suudi Arabistan Krallığı 1932’de kurulmuştur. Söz konusu tarihte İngiliz işgali vardı ve Suud kralı yoktu.
- Söz konusu tarihte Osmanlı’da hazır ordu yoktu. Kurtuluş Savaşı tabiri kullanılmaya başlanmamıştı. Milli Mücadele dönemi bile yeni başlamıştı.
- Diplomatik dilden ve Atatürk’ün üslubundan tamamen uzak bir mektup.
- Bu efsane ortaya atıldığında Cumhurbaşkanlığı Atatürk Arşivi daha açılmamıştı.
- İbn Suud kendi döneminde bile Hz. Muhammed’in kabrini yıkma isteğinde veya girişiminde bulunmamıştır.
Bu konuyla ispatsız ve belirsiz bir iddianın sahte bir belgeyle nasıl dezenformasyon içeriğine dönüştüğü görülmektedir.