Ulubatlı Hasan Gerçek Mi?
EFSANE
İstanbul’un fethi anlatılırken sıkça bahsedilenlerden biri de Ulubatlı Hasan’dır.
Ulubatlı Hasan, Osmanlı İmparatorluğu’nun yeniçeri askerlerinden biridir. İstanbul kuşatma halindeyken surlar yıkılmadan hemen önce bir şekilde surların tepesine çıkmış, üzerine tam 27 ok atılmasına rağmen düşmemiş, surlara Osmanlı sancağını dikmiş ve diktikten sonra atılan ilk okla şehit olmuştur.
Bu iddaaya ilaveten, Ulubatlı Hasan aynı zamanda Fatih Sultan Mehmet’in kılıç ustasıydı.
Ulubatlı Hasan’ın bayrağı sura diktiği anda şehit olmak üzere iken son anda karşısında Hz. Muhammed’i (s.a.v.) gördüğü,
Fatih Sultan Mehmet’in Ulubatlı Hasan’a şehit olmadan önce ‘İstanbul sana değer miydi?‘’ diye sorduğu, Ulubatlı’nın Fatih’e “Elek elek oldum Sultan’ım, ancak yine de sancağımı bırakmadım. Peygamber efendimiz de bizimle beraberdi” dediğidir.
Kimine göre ise Ulubatlı’nın son sözleri “Allah’ım, bu sancağı buradan indirtme” olmuş.

Şüphesiz ki o surlar delindi, İstanbul fethedildi, surlara sancak dikildi. Önemli olan; O sancağı ilk kim dikti? Ulubatlı Hasan diye biri var mı?
Sizce Ulubatlı Hasan hikayesi doğru mu?
GERÇEK
Ulubatlı Hasan olayı iyice yayılmış, sokaklara, okullara ismi verilmiştir. Fetih 1453 filminde Ulubatlı Hasan, Fatih’in kılıç ustası olup, surlara sancağı diken ilk kişi olarak gösterilmiştir. Ancak tarihi kayıtlar ve tarihçiler Ulubatlı Hasan diye birinin olmadığını ifade ediyor.
Fatih dönemi kaynaklarından hiçbirinden Ulubatlı Hasan’dan bahsedilmez, bazılarında hiç isim verilmezken, bazılarında Balaban Bey veya Karışdıran Süleyman Bey yazar. Bir Romen kaynağında, İstanbul surlarına ilk çıkanların korkunç görünüşlü beş Türk olduğu yazar. Fatih dönemindeki yabancı kaynakların hiçbirinde isim yoktur.
Peki Ulubatlı Hasan İsmi Nerden Çıktı?
- İstanbul surlarına sancağı ilk dikenin Ulubatlı Hasan olduğu iddiası, Osmanlı kaynaklarında değil, yabancı kaynaklarda yer alır. Ulubatlı Hasan’ın ismi ilk kez 1570’li yıllarda, İstanbul’un fethin yaklaşık 120 yıl sonrasında ortaya çıkar.
- Ulubatlı Hasan’ın ismi ilk defa Monemvasia Metropoliti Makarios Melissinos’un, Bizanslı Tarihçi Francis’in Küçük Kronik kitabına eklemeler yapıp genişleterek kaleme aldığı Büyük Kronik adlı eserinde görülür. Bu yüzden Melissinos’a ”Sahte Francis” denir.
- Francis eserinde İstanbul’un fethi hakkında 2 sayfa yazı yazmış, Ulubatlı Hasan veya olayından hiç bahsetmezken, Melissinos İstanbul’un fethi hakkında 80 sayfa yazı yazmıştır. Ulubatlı Hasan hakkında bilgileri nereden aldığı meçhuldur.
- Arif Nihat Asya’nın Mehter Marşı’nda geçen ”Sana selâm getirdim Ulubatlı Hasan’dan!” sözü, Hasan’ın kanıtı olamaz. Çünkü Mehter Marşı, Ulubatlı Hasan efsanesinin çoktan yayıldığı 20. yüzyıl’ın başında yazılmıştır. Yani İstanbul’un fethinden yaklaşık 500 yıl sonra.
Ulubatlı Hasan Hakkında Tarihçi Yorumları
İlber Ortaylı: “Ulubatlı Hasan hikâyesini yazanlar, son devir Bizans – Osmanlı tarihçileridir. Sancağı diken biri var mutlaka. Ama bu Ulubatlı değil. Kayıtlarda Ulubatlı Hasan yok”
Erhan Afyoncu (Truva’nın İntikamı kitabından): “Ulubatlı Hasan, dönemin kaynaklarında geçmez. 16. yüzyılın sonlarında ortaya çıkmış bir karakterdir. Sahte Francis olarak anılan ve daha sonraki tarihlerde Francis’in eserine geniş ilaveler yapan Melissinos’un yazdığı kitapta yer alır. Francis, İstanbul’un fethini canlı olarak yaşamış, 1401 ve 1477 tarihindeki hadiseleri anlatan bir kitap kaleme almıştır. Eğer Ulubatlı Hasan diye biri olsaydı onun eserini genişleten Melissinos değil, Francis kendisi yazardı. Fatih dönemi kaynaklarında surlara ilk çıkan kişilerle ilgili farklı bilgiler var. Arnavut devşirme Balaban Bey de onlardan biri. Osmanlı dönemi fetih kutlamalarında onun adı ön plana çıkarılıyordu. II. Meşrutiyet dönemi fetih kutlamalarında da onun adı vardı. Bu yüzden surlara ilk çıkan Ulubatlı değil, Balaban Çavuş’tur muhtemelen.”
Prof. Dr. Necdet Öztürk: “Ulubatlı Hasan’ın varlığı yokluğu konusu zaman zaman gündeme geliyor. Dönemin Osmanlı kaynaklarını karşılaştırmalı olarak inceledim. Ulubatlı Hasan’a ya da kuşatma esnasında surlara bayrağı ilk diken kişiye dair bir bilgi yok. Fethi en ince ayrıntısına kadar anlatan Neşrî bile değinmez Ulubatlı Hasan’a. Geç dönemde ortaya çıkmıştır bu isim. Bu da sözlü kültür ile o güne ulaşmış ve kaynaklara eklenmiş olabilir. O yüzden, Ulubatlı Hasan yok demek de doğru değil. Meseleye şöyle yaklaşmak daha doğru olur: Mehmetçik deyince aklımıza ne geliyorsa Ulubatlı Hasan deyince de akla o gelmeli bana göre. Ulubatlı Hasan bilimsel olarak yok. Fakat toplum kültüründe var. Biz Ulubatlı’yı surlara bayrağı diken Mehmetçik olarak görüyoruz.”
Ve Prof. Dr. Abdülkadir Özcan, Prof. Dr. Feridun M.Emecen gibi birçok tarihçimiz Ulubatlı Hasan’ın olmadığından bahseder.
Diğer Yandan Hakan Yılmaz ise Türk Dünyası Araştırmaları Dergisinde 2019’da yayınlanan makalesinde İstanbul’un fethinde surlara ilk bayrağa dikenin Alemdarı Ulubatlı Baba Hasan olduğunu söyler.
Hakan Yılmaz: “Keşfedilen kabri, yıkılan mescidi ve Ulubat Gölü civârındaki köyünün vakfiyesi ışığında, Fâtih’in alemdârı, şehidler serdârı “Ulubatlı Baba Hasan”
Turktarih.com Yorumu
- Varlığı hakkında şüphe duyulan birinin şehit olmadan son anında Hz.Muhammed’i (s.a.v.) gördüğü (kaldı ki sadece kendisi görüyor) nasıl bilinebiliyor?
- İstanbul’un fethetmek için yıllarca hazırlık yapıp, dünya teknolojisi olmayan Şahi toplarının mimarlığını, mühendisliğini ve üretimini yapan, Rumeli Hisarı yaptıran, gemileri karadan yürüten, ‘Ya İstanbul beni alacak ya ben İstanbul’u’ sözüyle bilinen Fatih Sultan Mehmet, birçok şehidi olmasına rağmen Ulubatlı Hasan’a ”İstanbul sana değer miydi?” demesi mantıksız geliyor.
- 27 okla düşmeyip, sancak dikildikten sonraki ilk okla düşmesi Efsanevidir. Kahramanlığımızı tüm tarih boyunca göstermişken, Çağ atlatıp dünya tarihinin en önemli fetihlerden birini yapmışken bu tarz hikayelere gerek yoktur.
- Savaş sırasında, kimin ne yaptığını görmek çok zordur. Sancak, surlar delindikten sonra da dikilmiş olabilir. Tabi ki şüphesiz bir fetih ve sancağı diken biri var ama bunun bilinmemesi çok doğaldır. Fatih dönemindeki kaynaklarda isim geçmemesi de çok doğaldır.
- Tarihte Ulubatlı Hasan yoktur ama tarihçilerimizin de dediği gibi, Ulubatlı Hasan artık şahs-ı manevi olmuştur, Ulubatlı’yı surlara bayrağı diken Mehmetçik kimse o olarak görüyoruz.

